Osmanlı’dan Cumhuriyete Gebze’nin kentleşme sürecine baktığımızda Gebze’de kurulan vakıfların bölgeye çok büyük katkısı olduğunu görüyoruz. Osmanlı arşiv belgeleri incelendiğinde Gebze bölgesi adeta bir vakıf şehri. Birçok vakfın Gebze’de hayır hizmeti yaptığını Gebze’nin bugünlere gelmesinde önemli rol olduğu ortaya çıkmakta.
Gebze bölgesi, Orhan Gazi tarafından fethedilmişti. Osmanlı ile Bizans arasında geçen ve Maltepe savaşları olarak bilinen Palekanon Savaşı’nın bazı tarihi kaynaklarda Çayırova ile Gebze Eskihisar arasındaki bölgede gerçekleştiği, Eskihisar Kalesi’nin fethedilerek bölgenin Osmanlı toprağına katıldığı bilinmektedir.
Orhan Gazi’nin bölgeyi fethetmesinden sonra Türk-İslam medeniyeti bölgede hızla gelişmeye başlamış, öncelikle Sığırlık Merası vakıf haline getirilerek Yörüklerin yerleşimine açılmıştır. Bölgede ilk kez Türkleşme, Sığırlık Merası Yörükleriyle başlamıştır. Sığırlık Merası’nın daha sonra bir hanım sultan tarafından vakıf haline getirildiği, bu bölgenin tümüyle vakıf malı olduğu bilinmektedir.
Buradan Vakıflar Genel Müdürlüğü yetkililerini göreve davet etmek istiyorum. Gebze’nin fethinden sonra kurulan Vakıflardan birisi Sığırlık Merası Vakfı’dır. Başta Sığırlık Merası olmak üzere Orhan Gazi tarafından bölgede kurulan vakıflar araştırılmalı, Gebze Bölgesinde kurulan Tüm Osmanlı Vakıflarının malları tek tek tespit edilerek aslına uygun hale getirilmelidir.
Gebze Bölgesi’nin ilk yerleşimcileri Sığırlık Merası Yörükleri olduğu bilinmekte ama bu konuda maalesef ciddi bir araştırma yapılamamıştır. Bazı tarihi kaynaklarda bugün Antalya’nın önemli turizm kentlerinden birisi olan Gebiz bölgesinin, Gebze’den giden Yörükler tarafından kurulduğu bilinmektedir. Bu konuda sürekli araştırmalar ve çalışmalar yapmakta, kamuoyunu bilgilendirerek Sığırlık Merası’ndaki Yörüklerin hak ve hukukunu aramaktayız.
Oğuz Boyları Konfederasyonu Başkanı sayın Mehmet Özer Beyin bize aktardığı, Gebze Sığırlık Merası Yörüklerinin Orhan Gazi tarafından bu bölgeye nasıl getirildiğiyle ilgili tarihi bir bilgiyi buradan sizlerle paylaşıyorum. Sığırlık merasındaki vakıf arazileri başta olmak üzere Gebze bölgesindeki tüm vakıf mallarının işgalden kurtarılıp asıl amacına hizmet eder hale getirilmesini ilgili ve yetkililerden bekliyoruz.
Yörüklerin Kocaeli’ye Gelmelerinin Tarihçesi
1326 yılında Sultan Orhan döneminde Bursa alınır ve Osmanlı’nın başkenti yapılır. Bursa’nın alınmasından sonra Sultan Orhan kurmaylarını toplar ve hedef gösterir: İzmit ve çevresi alınmalı ve İstanbul’a yaklaşılmalıdır. Toplantıda bulunanlar daha sonra Gemlik’ten İzmit Körfezi’ne kadar tüm şehirleri fethederek Marmara Körfezi’nin Osmanlı’nın olduğu mesajını verir. Öbür taraftan Akçakoca, Kocaeli, Sapanca, Adapazarı, Karasu, Kocaali, Kefken, Kandıra ve Kaynarca’da fethedilmiştir. Kara Abdurrahman tarafından Pendik ve Kartal’a kadar bölge fethedilerek İzmit çevresi Müslüman Türkler tarafından sarılır. Hatta Akçakocaoğlu, İlyas Bey’i Gebze ve civarına gönderir ve Oğlu İlyas’ta buraları Osmanlı topraklarına katar.
Kısaca 1326’dan 1340 yıllarına kadar bu fethedilen yerlere Türkler, Oğuzların kayı boyu olan Türkmenler yerleşmeye başlar. İlk yerleşimler Mollafenari, Karamürsel, Akçat, Halıdere, Ulaşlı Örcün Köyü, Suadiye, Arman, Akçakese Kaynarca, Kaymas ve Kandıra gibi yerlere olur.
Fetih sırası İzmit’e geldi. İzmit’in fethi de tarih kitaplarında 1332 veya 1336 olarak yazmaktadır. Kocaeli yarımadası dediğimiz bölgenin Türkmenleşmesi böylece tamamlanmış olur. Tabii bu arada Taşköprü ve civarı bölgelerde fethedilmiş olur.
O gün Türkmen Yörük boyları olan ilk yerleşimciler, daha sonra Ermeni ve Rumların yerleşik Türkmenlere sebze ve meyvecilik yaptıkları Osmanlı Payitahtına götürdükleri için sizler, “Osmanlı’nın manavsınız” demişlerdir. Bu yüzden bu halk manav ismiyle anılır olmuştur.
Daha sonra Ege, Akdeniz ve Marmara Orta Anadolu Bölgesi’nden gelen Oğuz Türkmen aşiretleri, bugün Yörük olarak tanımladığımız bu insanlar, Gebze civarı özellikle Sığırlık, Çenedağı, Derince, Hereke, Kandıra, Kefken, Babalı, Kaynarca, Denizli Köyü, Karasu, Akçakoca, Şile, Ağva, Bağırganlı, yani kısaca sahil kesimlerine yerleştiler. Önceden gelen Yörükler, manavlarla bir ve beraber oldular. Tabi ki bu arada 1877-1878 Osmanlı-Rus harbi sonunda, Kocaeli özellikle Balkanlardan çok miktarda göç aldı.
Kaynak: 9 Şubat 2018 Belgeselcinin Not Defteri – İsmail Kahraman – Gebze Gazetesi Arşivi www.gebzegazetesi.com