Yörüklerin Nişan ve Düğün Adetleri

Oğlu evlenme çağına gelen Yörük ailesi kendisine uygun bulduğu ailenin kızına dünür giderdi. Eğer olumlu cevap alınırsa kız evinde kahve içilirdi. Dünürcüler uygun cevap aldıkları zaman oğlan evi tarafından hazırlanan ve beraberinde getirdikleri şerbeti içerlerdi, uygun cevap alınıp söz kesildikten sonra beylik ismi altında oğlan tarafından seçilen kadınlar, kız evine giderler ve kıza nişan takarlardı. Nişanlar, elbise altın gümüş gibi ziynet eşyalarıydı. Oğlan tarafı kızın elbise, mutfak ve diğer eşyalarını aldıktan sonra kızın akrabalarına da uygun hediyeler alırdı. Bunun ismine yol denirdi.

Kız evinde kına gecesi yapılırdı. Gelinin gideceği gün kız evinde hazırlanan ve oğlan tarafından önceden kız evine gönderilen çeyizler kapının önüne çıkarılırdı. Kız evinde yüzü alla örtülü olarak çıkarılan gelin ata bildirilirdi. Çeyizler de yükletilip oğlan evine götürülürdü. Oğlan evine götürülen gelinin yollarına sık sık çocuklar tarafından ipler gerilirdi. Bu yollardan çocuklara hediyeler verilerek geçilirdi. Gelini, güveyin evi önünde yengeleri attan indirirdi. Gelin attan inmeden önce güveyin yakın akrabalarından biri başına üzüm, şeker, arpa, buğday, para gibi şeyler serperdi. Gelin attan ineceği sırada oğlan babası davet edilir geline hediye verir veya vaat ederdi. Kaynana ve diğer yakınlar da çeşitli hediyeler verirlerdi. Gelin attan indikten sonra güveyinin evine gider çeyiz içinde ayrılmış olan ve dürü adı verilen bazı eşyalar davetlilere dağıtılırdı.

1981 yılında İsmail ve Emine Karateke’nin sığırlık yörük obasındaki düğünü

Damada törenle elbise giydirilirdi. Güvey elbiseyi giydikten sonra sağdıç adı verilen evli bir kimsenin evine götürülür, vaktin gelişine kadar güveye her türlü şakalar yapılır, güvey burada izin almadıkça yerinden kalkamaz gülemez ve söz söyleyemezdi. Bundan sonra meclise köyün hocası gelirdi. Güveye gerdeğe ait sıhhi ve dini öğütler verir kendisine hayırlı bir evlilik için dua ederdi. Yatsı namazı kılındıktan sonra güveyi arkadaşları evine götürürlerdi. Evin kapısı önünde hoca tarafından dua okunduktan sonra arkadaşları tarafından vurulan birkaç yumruk arasında güvey eve girerdi.

Ertesi gün kadınlar gelini ziyaret ederler, bu ziyaret esnasında yapılan törene baş bağlama veya duvak açma adı verilirdi. Bir hafta veya bir ay sonra damat gelinle beraber kayınpederin evine giderek büyüklerin ellerini ve dizlerin öptükten sonra kayınpeder ve kayınvalidesini evine davet ederlerdi. Bu davet günü kayınpeder de ayrıca bir gün için onları davet etmiş olur ki buna el öpme denir. 

Bir yanıt yazın