Yörük Çadırı

Yörük Çadırı: Anadolu’da Yörükler üç türlü çadır kullanırlar. 

1) Kara Çadır (Kıl Çadır, Çul Çadır da denir)

2) Keçe Ev (Alaçık, Alıcık da denir)

3) Topağ Ev (Topak Ev, Bekdik Çadırı, Derim Ev de denir)

Yörüklerin Evi: Kıl Çadırı

Kara çadır, keçi kılının ıstar denen dokuma tezgâhlarında dokunmasıyla yapılır ve tek katlı, uzunca bir ev biçimindedir. Anadolu’da sayıları giderek azalmaktadır. Çadır çok kutludur, dualıdır, çadır için ataların duası denir. Bu sarsılmaz inanışı ocak ve atalar kültürünün devamı olarak düşünebiliriz. Çadıra kıtlık, bereketsizlik gelmez. Bir kurban kesip dua etmeden yeni çadıra girilmez. Türkiye’nin dört bir tarafındaki Yörük boyları aşağı yukarı aynı kültüre sahiptir. Bu da Yörüklerin doğal bir kültür medeniyetinden geldiklerini gösterir.

çizimler: K. R. Kavas
6-Çadırın etrafına arık açılması
7-Çadırın etrafının ahşap kamış ve çığlar (dolak hasırları) ile çevrilmesi ve belirli yönlerin altları taş döşeli çuvallar ve kuru çalı duvarlar ile desteklenmesi 

Kıl Çadırının Tarihçesi

Kıl çadırın tarihçesi oldukça eskidir. Binlerce yıldır kullanılan kıl çadırlar belli bir kültürün ürünüdür. Tarihte kıl çadırlara ilk önce Orta Asya bozkırlarında rastlanmaktadır. Yörükler bu çadırları oba şeklinde yüzlerce yıl kullanmışlardır. Yörüklerin yaşadığı bölgeler oldukça soğuk ve sert rüzgarların olduğu bölgelerdi. Bu soğuk ve rüzgarlı iklim şartlarına uyan tek çadır türü kıl çadırlardı. Sert iklime dayanan eskimeyen ve yanmayan kıl çadırlar binlerce yıl boyunca Yörüklerin evi olmuştur ve günümüzde Toroslarda ve Gebze Sığırlık Merası’nda hala kullanılmaktadır.

Kıl çadırları sert ve soğuk iklime dayanan en sağlam çadırdır. Eski Orta Asya devletleri gittikleri her bölgeye kıl çadırları da yanlarında götürmüşlerdir. Kolay kurulabilen, kışın ılık, yazın serin olan bu çadırlar, Yörük kültürünün yüzyıllarca evleri olmuştur. Günümüzde bu kültür yok olma tehlikesi altındadır. Kültür ve medeniyet devlet ve milletlerin temelidir. Kültürü olmayan hiçbir devlet ve milletin ebedi olması mümkün değildir. Yörükler Anadolu’nun asli unsurlarıdır.

çizimler: K. R. Kavas
8-Çadır önünde gölgeli yarı açık bir mekân oluşturulması

1200 Yıl Önce Anadolu’da…

Kıl çadırın tarihçesi Anadolu’da 1200 yıl öncesine dayanır. Orta Asya’dan göç eden Türkler yüzyıllarca gittikleri her bölgeye kıl çadırları götürmüşlerdir. Yüzyıllarca yıl boyunca kıl çadırlarda yaşamışlardır. Türkler 1071 Malazgirt Zaferi’yle birlikte Anadolu’ya ilk adımlarını atmışlardır. Göçebe bir hayat tarzını benimsemiş olan Orta Asya’dan Anadolu’ya gelen Türkler binlerce yıldır kullandıkları bu kıl çadırlardan asla vazgeçmemişlerdir. Kıl çadırlar onlar için hayatının vazgeçilmez bir parçası olmuştur. Binlerce yıldır kullanılan bu kıl çadırlar eski Türk kültürünün ayrılmaz bir parçasıdır. Kıl çadır olmadan bir Türk tarihi düşünülemez.

Orta Asya’dan Anadolu’ya göçle gelen Türkler yüzlerce yıl güzel iklimi olan bir yurt aramışlardır. Göçebe  bir toplum olan eski Türkler kendilerine hep ev aramışlardır. Yaşadıkları iklim şartlarına en uygun olan kıl çadırları kullanmışlardır. Anadolu’ya yerleştikten sonra bile kıl çadırlardan asla vazgeçmemişlerdir. Anadolu iklimin başka çadır türlerine uygun olması bile onları bu kıl çadırda yaşamaktan alıkoymamıştır.

Kıl Çadırın Özellikleri

Kıl çadırları, su geçirmez olması, sağlıklı hava sirkülasyonu ve yanmama özellikleriyle Yörüklerin vazgeçilmezidir. Kıl çadırın bilinmeyen bir özelliği de yaz aylarında sıcak havalardan dolayı gözeneklerinin açık olmasıdır. Bu durum kıl çadırın içindeki hava sirkülasyonu için oldukça önemlidir. Kış aylarında soğuk havanın olması ve yağmurun çok yağmasından dolayı kıl çadırın gözenekleri kapanır. Bu durum soğuk havanın içeri girmesini engeller. Aynı durumda içerideki havayı da dışarı çıkarmaz. Bu nedenle kış aylarında soğuk olmaz yaz aylarında da serin olur. Kıl çadırın bu yönü pek bilinmez.

Bir yanıt yazın